Hacettepe Hukuk Fakültesi ve Yasama Derneğince düzenlenen panelde, hükümet sistemi değişikliği getiren Anayasa değişikliği doğrultusunda TBMM İçtüzüğünde yapılması gereken değişiklikler tartışıldı.
26 Mayıs 2017 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Yüksel Konferans Salonunda yapılan panel iki oturumda gerçekleştirildi. Panel, Yasama Derneği (YASADER) Başkanı Habip Kocaman ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu’nun açılış konuşmaları ile başladı. Kocaman konuşmasında, TBMM’nin uzun bir süredir yeni İçtüzük çalışmaları yürüttüğünü, Anayasa değişikliğinin gerektirdiği İçtüzük değişikliğinde, önceki çalışmalardan yararlanılmasının kolaylaştırıcılık sağlayacağı görüşünü ifade etti. Panelin, üniversite-sivil toplum işbirliğinin somut ve güzel bir örneği olduğunu belirten Kocaman, TBMM’deki İçtüzük çalışmalarına parlamento hukukçularının ve sivil toplum kuruluşlarının katkı verebileceğini ifade etti. Dekan Fendoğlu konuşmasında, Meclisin önümüzdeki süreçte gerçekleştireceği İçtüzük değişikliğinde kuvvetler ayrılığı yaklaşımının ete kemiğe bürüneceğini, yürütme ile yasamanın karşılıklı konumunun ve ilişkilerinin İçtüzük ile daha açık bir biçimde şekilleneceğini belirtti. Fakülte olarak panele ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını ifade eden Dekan Fendoğlu, akademik camia olarak ülkedeki gelişmeleri takip etme, katkı verme sorumluluğunun bilinciyle sivil toplum ve kamu kurumlarıyla işbirliğine her zaman açık olduklarını söyledi.
Dekan Fendoğlu’nun başkanlığında gerçekleşen Panelin ilk oturumunda YASADER’den Doç. Dr. Fahri Bakırcı, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Bülent Yücel ve YASADER’den Dr. Mustafa Biçer sunum yaptılar. Bakırcı sunumunda, Anayasa değişikliğinin İçtüzük metnine etkileri hususunda TBMM İdari Teşkilatı yasama biriminde hazırlık çalışması yapıldığını, ancak yeni yönetim sisteminin ruhunun İçtüzüğe nasıl yansıtılacağının siyasi iradenin tercihleri ile şekilleneceğini belirtti. İçtüzük değişikliği sonrasında uygulamanın önemine değinen Bakırcı, Meclisin idari kapasitesinin güçlendirilmesi ile yasama faaliyetlerinde yürütmeden bağımsız çalışmalar yürütülebileceğine dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Yücel sunumunda, yeni sistemde parlamentonun denge ve denetleme rolünün önemine değinirken, Meclisin yürütme karşısında bağımsız ve güçlü bir şekilde yasama faaliyetlerini yürütebilmesi noktasında geleceği iyimser göremediği düşüncesini paylaştı. Biçer ise sunumunda parlamentonun bütçe hakkı kavramı ışığında yeni sistemde bütçe ve kesin hesap kanunlarının hazırlanma ve görüşülme süreçlerinden söz etti. Halen büyük ölçüde teamüllere dayalı yürütülen bütçe görüşmelerine ilişkin esasların İçtüzük metninde düzenlenebileceğini belirten Biçer, Meclisin bütçe üzerindeki belirleyiciliğinin yeni sistemde artmasını beklemenin, sistemin ruhuna uygun düştüğünü ifade etti.
İkinci oturum, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden Prof. Dr. Ömer Faruk Gençkaya’nın yönetiminde gerçekleşti. Bu oturumda YASADER’den Doç. Dr. Şeref İba, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Ozan Ergül ile YASADER’den Dr. Günal Seyit sunum yaptılar. İba sunumunda uluslararası andlaşmaların onaylanmasının uygun bulunmasına ilişkin kanun önerilerinin yasalaşması sürecinde belirsizlik oluştuğunu belirterek öneriler getirmeye çalıştı. İba ayrıca Meclis soruşturması yoluna ilişkin İçtüzükte yapılması gereken değişikliklere değindi. Ergül Anayasa’nın değişmesiyle 2007 yılında yapılan değişiklik sonucunda tanımlanamaz hale gelmiş olan parlamenter sistemin daha da belirsiz ve tanımlanamaz hale geldiğini ve bundan dolayı uygulamada ciddi sorunlar yaşanabileceğini ifade etti. Ergül, başkanlık sistemlerinde komisyonların sistem içindeki ağırlığı ve öneminin parlamenter sistemlerde olduğundan daha yüksek düzeyde olduğuna işaret ederek yapılacak mevzuat çalışmalarında bu hususun dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Seyit ise parlamenter denetimin yeni sistemde ortadan kalkmayacağını vurgulayarak etkili bir denetim sürecinin işletilmesinin olanaklı olduğunu belirtti. Seyit, denetim işlevli komisyonlar bağlamında hâlihazırda yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine işlerlik kazandırılmasının ve İçtüzük’te yapılabilecek değişikliklerin önemine işaret etti. İkinci oturumun başkanı Gençkaya, sunumların öne çıkan noktalarını özetleyerek yeni sistemde parlamenter denetimin durumunun süreç içinde biçimleneceğini, bu konuda kötümser veya iyimser olmak için erken olduğunu ifade etti.